BU HAYATTA BİZDE VARIZ
BU HAYATTA BİZDE VARIZ
Annelerin en büyük korkusu çocuklarının ölmesiymiş. Engelli annelerinin ise çocuklarından önce ölmek!
İnsanın kalbi engelli olmasın. Zira bizi insan yapan; kolumuz, bacağımız, gözümüz kulağımız değil, KALBİMİZDİR.
Tekirdağ Merkez’de eğitim veren Tekirdağ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 3 Aralık Dünya Farkındalık Günü dolayısıyla etkinlik düzenledi. Programa Okul Müdürü İbrahim Çakal, Müdür Yardımcıları, öğretmenler, öğrenciler, öğrenci velileri ve basın katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan, sunuculuğunu Bilgisayar Bölümü 3. Sınıf öğrencisi Aslan Kaya Adutalp’in yaptığı program Özel Eğitim Sınıfı öğrencilerinin etkinliklerine ait slayt gösterisi ile devam etti.
DENEDİNİZ Mİ?
Program sunucusu Aslan Kaya Adutalp, engellilerin yaşadıklarını program katılımcılarına sorduğu sorularla anlatmaya çalıştı. “Siz, hiç tekerlekli sandalyeye oturup; koşmayı denediniz mi? Siz, hiç gözlerinizi bağlayıp; annenizi görmeyi denediniz mi? Siz, hiç kollarınızı bağlayıp; birinin size yemek yedirmesini, su içirmesini beklediniz mi? Siz, hiç konuşmayıp; şarkılar söylemek istediniz mi? Siz, hiç duymayıp; kordonda martıların sesini duymak istediniz mi? Siz, hiç küçük bir çocuğu tekerlekli sandalyesiyle kucaklayarak; belediye otobüsüne bindirdiniz mi?”
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Özel Eğitim Öğretmeni Leyla Rahşan Karavelioğlu yaptı. Öğretmen Karavelioğlu konuşmasına “Sevgili Aslan size yaşadıklarını anlatmaya çalıştı. Bu özel ve anlamlı güne katılan siz değerli misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. Umarım sunucumuz sorduğu sorularla bir nebze de olsa yetersizliği olan bireylerin yaşadıklarını hayal etmenizi, yaşamlarının zorluklarını fark etmenizi sağlamıştır. Şimdi bende yıllardır özel eğitim alanında çalışan bir öğretmen olarak bizim yaşadıklarımızı anlamanız için kaleme almış olduğum yazımı aktarmak istiyorum” sözleriyle başladı.
BEN ÖĞRETMENİM
Ben özel eğitim öğretmeniyim.
Yirmi bir yıldır eğitim alanında; fiziksel, bedensel, zihinsel, görme, işitme, yaygın gelişimsel bozukluğu olan öğrencilerle çalışan bir öğretmenim.
Ben özel eğitim öğretmeniyim.
Mesleğe ilk başladığı gün; tedirgin, şaşkın, ürkek, üzülen hatta bu mesleği bırakıp gitmek isteyen… Üniversitedeki öğretmenlerimin kapılarını tek tek çalıp, daha iyi bir öğretmen olmak adına, bana bildiklerini göstermelerini, anlatmalarını isteyen… Engelli öğrencilerin bazen annesi, babası, kardeşi, öğretmeni, bazen de arkadaşı olan… Tatlı sert tavrımla, umut veren gülüşümle, güldüren sözlerimle, bazen kızan gözlerimle, sevgi dolu yüreğimle…
Ben özel eğitim öğretmeniyim.
Karşılıksız sevgilerin güzelliğine, verdiğinin geç öğrenilmesine alışık, yüreği onların yüreğiyle atan, yüreği onların yüreğiyle üzülen… Ben özel eğitim öğretmeniyim.
İçten, bozulmamış, bozulamamış, temiz, masum yüreklerin atışlarını seven, bu dünyanın tüm pisliğine, çirkefliğine, nankörlüğüne rağmen hala gülümseyen, azmeden, yüreklerinde kötülük olmayan öğrencilerin öğretmeniyim.
Ben özel eğitim öğretmeniyim.
Engelli çocuğa sahip olan ailelerin çektikleri sıkıntıları, üzüntüleri, kaygıları, korkuları, sevinçleri, umutları bilen. Her seferinde onların acılarına, sevinçlerine, kaygılarına ortak olmaya çalışan… Engelli öğrencilerimin aileleriyle; bazen kızdık birbirimize, bazen yanlış anladık iyi niyetlerimizi, bazen tartıştık, bazen de sarılıp beraber ağladık, yazılan bu kadere…
Ben özel eğitim öğretmeniyim.
Toplumu engelli bireylere karşı tutumları konusunda bilinçlendirmek adına, engel durumunun erken fark edilmesi için yazar olup kitaplar yazan. Bu dünyada mesleğini seven, öğretmenlerden biriyim, öğretmenliği; sevgiyle yapmaya devam edeceğim. Engelli bireylerin “Bu hayatta bizde varız!” sözlerini topluma ulaştırmaları adına, onlarla toplum arasında bir köprü olmaya devam edeceğim. Öğrencilerimizin sizlere bir mesajı var. “BENDE VARIM! BİZDE VARIZ!”
Okul Müdürü İbrahim Çakal, Özel Eğitim Öğrencilerinin düzenlenen yarışmada birinci özel eğitim alan öğrencilerinin tamamına madalyalarını verdikten sonra yaptığı konuşmada şunları söyledi; “Her şey çok güzel! Çok kıymetli öğretmen arkadaşlarım, çok değerli velilerim, sevgili öğrencilerim, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygı ile selamlıyorum.
Hepimiz bir engelli adayıyız. Benim bir öğretmenim vardı. Herkes dört dörtlüktür derdi. K,imse dört üçlük, dört beşlik değildir. Burada öğretmenimizin demek istediği, sizin eksikliğinizi mutlaka kapatan bir yeteneğiniz vardır. Ben bu okula geldiğimde engelli sınıfı yoktu. Şu anda 16 öğrencimiz var. Onlar bizden eksik değiller, bizden fazlalar”
Sıla Çevik ve Sarp Bulut’un şiirlerini okumasından sonra sahneye davet edilen özel eğitim sınıfları korosu programını “Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa, Adın yazılacak mücevher taşa” parçasıyla bitirdi. Korodan sonra söz alan Okul Müdürü İbrahim Çakal; “Görüyorsunuz duygusal anlar yaşattılar. Ben programı ağlayarak seyrettim. Bu programın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Kuvvetli bir alkışı hak ediyorlar” dedi.
Program sunucu Aslan Kaya Adutalp’in; “3 Aralık Dünya Engelliler Günü için hazırladığımız programa katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyoruz. Unutmayalım ki, HEPİMİZ BİR ENGELLİ ADAYIYIZ!” sözleriyle sona erdi.